Tuz terapisi yaşam kalitesin de ciddi bir artış sağlamakta. Çankırı tuz mağarası organik yapısıyla buna elverişli en etkili mekandır.Tarih boyunca saf, rafine edilmemiş kaya tuzunun akciğer derinliklerin de antibakteriyel ve antimikrobiyel faydaları olduğu kabul edilmiştir. Tuz terapisi ayrıca “Haloterapi” olarak bilinir.
Son yıllarda dünya nüfusunun % 4 – 10’u solunum yolu hastalıklarına yakalanmaktadır. Bu hastalıkların ilk sıralarında ise astım ve bronşit gibi solunum rahatsızlıkları gelmektedir. Çocuklarda ise bu hastalığın artışı % 10 – 15’e kadar yükselmektedir.
Astım, maalesef tedavisi olmayan bir hastalıktır. Astım hastalarına karşı genellikle ilaç tedavisi uygulanır. Bronşial astım hastalığı tedavisinde ise ilaç tedavisine ek olarak speleoterapi yani Yunan sözünde “spelo” ( mağara ) tedavisi yapılmaktadır. Bu tedavi 2000 yıldan fazla süredir uygulanmaktadır.
Tuz bilinen en eski antiseptik`tir. Avrupa’da, Asya’da ve Anadolu’da özellikle kaya tuzu mağaralarının insan sağlığına çok katkıları olduğu, yaşadığımız şu günlere kadar aktarılmıştır. Tuz mağaralarının keşfi, ilk olarak ikinci dünya savaşı sonrasına dayanmaktadır. Bir grup insanın savaş sonrası bombardımandan korunmak için sığındıkları bir tuz mağarasında, aylarca yaşadıkları halde, bir süredir gözlemledikleri astım hastalarının atak geçirmediklerini fark ederler.